İTÜ’nün hazırladığı deprem raporu soruları yanıtladı
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenleri, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan depremlerle ilgili ön inceleme raporu yayınladı.
İTÜ’den yazılı açıklamayla paylaşılan raporun önsözünde Rektör Prof. ve mimarlık, gruplar halinde bölgedeki kentlerde inceleme ve gözlemlerde bulundu.
Raporda 5 başlık yer aldı.
“Yüzey kırığı haritalandı”
Türkiye saati ile 04.17 ve 13.24 sıralarında merkez üssü Pazarcık ve Elbistan olan iki depremin (Mw 7.8 ve Mw 7.7) meydana geldiği hatırlatılarak, şu ifadeler yer aldı:
Bu depremler sonucunda yüzey kırığı geniş bir alan üzerinde uydu görüntülerinde haritalanmıştır. Sahada fayın belirli kesimlerinde yüzey kırığı gözlenmektedir. Fayın tabular yapısı ve izi sahada bilinen hatlara yakın olmakla birlikte morfolojik olarak Çardak Fayı’nın sırt ve yamaçlarından ilerlediği görülmektedir. Bu sarsıntının arazi izleri ve yüzey kırılma haritası yeni bilgiler içermektedir. Birbirine bağlı segmentlerin kayma dağılımı, bölgede aynı anda Amanos Segmentinin 2 bağımsız depremle, Çardak Fayının 2, Pazarcık Segmentinin 1 ve Gölbaşı Segmentinin 1 bağımsız depremle kırıldığını göstermektedir. Dikkate değer diğer bir unsur ise Türkiye diri fay haritası ile yüzey kırıklarının birbiri üzerine binmemesi ve farklı alanlardan geçmesidir.
Nurdağı-Pazarcık ve Ekinözü sarsıntılarının kırılma süreleri 100 ve 60 saniyedir.
Açıklamada çoklu bilgi setine dayalı kırılma-atım modellerinin her iki deprem için de birden fazla fay segmentinin ortasında yaklaşık 8-10 metre değişen yer değiştirme değerleri verdiği ve saha ile uyumlu olduğu kaydedildi. gözlemler. ve 60 saniye olduğu belirtildi.
En büyük yatay yer değiştirme 4,7 metre ile Ekinözü istasyonundadır.
Rapordaki statik değerlendirmeye göre her iki depremden sonra en büyük yatay yer değiştirme Ekinözü istasyonunda 4,7 metre, Malatya, Gaziantep ve Osmaniye istasyonlarında yatay yer değiştirme maliyetleri sırasıyla 69,9, 39,6 ve 29,2 santimetre oldu. bahsedilir.
En belirgin yıkım nedenleri
Raporda binaların yaşından donatı eksikliğine kadar yıkım sebeplerine şu şekilde değinildi:
Yıkılan binaların enkazında birçok parametre aktif olmasına rağmen, binaların yaşı, temellerin bulunduğu yerlerin taşıma gücünün düşük olması, inşaatta kullanılan malzemelerin kalitesi, yapıların kesit boyutlarının yetersizliği. kolon ve kirişler ile donatı ölçüleri, yapılmamış olmaları, diğer imalat kusurları ve bitişik düzende inşa edilen binaların kat kotlarının farklı olması gibi hususlar en bariz yıkım sebepleri olarak görülmüştür.
Kahramanmaraş ve Adıyaman’da ören yerindeki yapıların büyük çoğunluğunun birinci katlarının tamamen veya kısmen ayakta durduğu, tüm katların sandviç formda veya tamamen veya kısmen yana dönerek yıkıldığı görülmüştür. Hatay-Antakya ve Adıyaman-Gölbaşı gibi alanlarda da temel sisteminin özelliklerine bağlı olarak temelin sıvılaştırma etkisinden dolayı binaların ya binanın tamamının ya da binanın tamamının yere düştüğü gözlemlenmiştir. tüm bina kısmen sıvılaşan zemine batarak çöktü. Bu sarsıntılar sonucunda betonarme binalar gibi tüm yapıların yönetmeliğe uygun zemin kapasitesi yüksek alanlarda projesine uygun olarak inşa edilen hastaneler ve bazı kamu binaları, yapısal hasarın önemini bir kez daha göstermiştir. Bu tür şiddetli sarsıntılar sonucunda binalarda meydana gelebilecek depremler çok sınırlı ölçüde kalabilmektedir.
Güvenli olmayan bina stokunu yasallaştıran düzenlemeler
Raporda depremlerdeki tahribatı önlemek için şu önerilere yer verildi:
Bilimsel temellere dayanmayan, imar affı, imar barışı gibi mühendislik hizmeti almamış, sağlıksız ve akıl almaz yapı stokunu yasallaştıran yönetmeliklere son verilmeli, inşaat sürecinde yeniden doğal eşikler esas alınmalı, Yeni planlama sürecinde bu alanlarda kültür varlıkları dışında yapılaşmaya izin verilmemelidir.
Ne yapalım
Raporda, depremden etkilenen bölgelerde yapılacak konutlarda, tünel kalıp ile inşa edilen taşıyıcı sistemlerin, prefabrike betonarme evler ve modüler çelik sistemlerin avantajlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. konum koşulları ve birçok farklı koşul.
Raporda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından depremlerin ardından toplam 13 ilde gerçekleştirilen hasar tespit çalışmaları kapsamında, 61 bin 722 binada 263 bin 800 bağımsız birim olduğu belirtildi. 16 Şubat prestiji ağır hasar gördü ve yıkıldı, acilen yıkılması gerekiyor.