Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan: “Depremin yaralarını sarmak için çalışıyoruz”
Ray Sigorta Kıdemli Müdürü (CEO) Koray Erdoğan, depremin hem maddi hem manevi uzun soluklu bir afet olduğunu belirterek, yaraların hızla sarılması, vatandaşların ve işletmelerin ekonomik sürdürülebilirliğinin sağlanması için var gücüyle çalıştıklarını söyledi.
Ray Sigorta’dan yapılan açıklamaya göre Kahramanmaraş’ta meydana gelen deprem, Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Büyük yıkıma neden olan, çok sayıda vatandaşın yaralandığı ve hayatını kaybettiği depremin yaralarını sarmak için ülkenin ve dünyanın dört bir yanından bölgeye yardımlar ulaşıyor.
Gelecekte hayatın normale dönmesi ve depremin toplumda yarattığı ekonomik sıkıntıların önüne geçilmesi için sigorta bilincinin artırılmasına yönelik çalışmalara ihtiyaç olduğuna işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Yaşadığımız bu sarsıntı felaketi hepimizi derinden sarstı. Sigorta sektörü, afetlerde doğabilecek hasar ve kayıpları diğer sektörlere göre çok daha detaylı tahmin edebilmektedir. olası kayıpları önleme garantisi.Deprem gerçeğinin travmalarını sarmak çok zor.
Sigorta rakamlardan ibaret görünebilir ama bir anlamda zor zamanlarda işbirliği yapmaktır. Maalesef depremin verdiği zararı telafi etmek ve kaybettiğimiz sevdiklerimizi geri getirmek mümkün değil. Bu zor günlerde tüm Ray Sigorta grubu olarak ihtiyaç sahiplerinin yanında olmak, yaraları hızla sarmak ve zor zamanlarda yaslanılacak omuz olmak için buradayız.”
“Afetlere karşı sigorta hayati önem taşıyor”
Depremlerin vatandaşlarda sigorta bilincini tetiklediğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Toplamda 10 ilimizi etkisi altına alan deprem olgusu ne yazık ki olduğu anda gündemimizde. Ancak deprem ve diğer tüm doğal afetler herkesin gündeminde olması gerekiyor. DASK bilgilerine bakıldığında ortalama sigortalılık oranı 2019’da. depremin olduğu 10 ilde yüzde 48,5, Türkiye genelinde ise yüzde 55. Teminat oranının 6’nın altında olduğunu görüyoruz. Zorunlu Deprem Sigortası’na talep her depremden sonra önemli ölçüde artıyor ama Zorunlu Deprem Sigortası’nın sadece adı zorunlu. , poliçenin yenilenmemesi veya yenilenmemesi durumunda herhangi bir yaptırım uygulanmaz.
Zorunlu Şok Sigortası, poliçenin tapu, elektrik, doğalgaz vb kayıtlarda sorgulanması nedeniyle yaptırılmaktadır. Aynı zamanda ülkemizdeki ekonomik daralmanın da sigorta talebini olumsuz etkilediğini görmekteyiz. Bu da kayıp riskini artırıyor.”
Erdoğan, varlıkların değerinin arttığı ve varlıkları yenileme maliyetinin çok yüksek olduğu bir ortamda kayıpları güvence altına almanın hayati önem taşıdığını belirtti.
Depremin olduğu ilk günden itibaren başlatılan desteğin sürekliliğinin sağlanmasının önemine vurgu yapan Koray Erdoğan, “Deprem, hem maddi hem de manevi etkileri uzun süre devam eden bir afettir. Yaraları sarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. hızla ve vatandaşlarımızın ve işletmelerimizin ekonomik sürdürülebilirliğini sağlamaktır.” görüşlerini dile getirdi.
Erdoğan, sigorta sektörü olarak bugün var olduklarını, tüm ülke, kurum, marka ve vatandaşların dört koldan yardım yaptığını, bu yardımların bir defaya mahsus değil, sürekli olmasının büyük önem taşıdığını anlattı.
Erdoğan, “Tüm çalışanlarımızın katılımıyla ve kümelenmemiz bazında bir yardım fonu oluşturduk. Deprem bölgesindeki ihtiyaçlara uzun vadeli çözümler üretmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sigorta şirketleri olarak bunu yapmayacağız. Sorumluluklarımız arasında yer alan zararları karşılamak dışında büyük acılara yeniden tanık oluyoruz.Hem devlet hem de sigortacılar olarak doğal afetler gerçeğinin üzerinde durmamız ve toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunmamız elzemdir.” sözlerini kullandı.